Kısaca HAGB olarak da kullanılan “Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması” teriminin hukuk sisteminde önemli bir yeri vardır. HAGB kararı verilen sanığa yönelik ceza, belli bir denetim vakti içinde sonuç doğurmayan bir hususu ifade eder. Bu sürenin içinde kasıtlı biçimde bir suç işlenmezse ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarına uyulursa, verilen ceza kararı ortadan kaldırılır. Bu durumda da dava düşer. Yani ceza bireyselleştirilmiş olur.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile herhangi bir netice doğuran mahkemenin hükmü söz konusu olmaz. Mahkeme, hukuki bir netice doğuracak biçimde kararı açıklamayı geri bırakır. Sanık, bu durumda özel yaşantısında herhangi bir kısıtlamaya tabi tutulmaz. Yani diğer bir ifadeyle; hükmün açıklanmasının geri bırakılması, sanığın yaşantısına yapılacak hukuki müdahaleleri askıya alır.
Tüm bunların yanı sıra, ceza erteleme ya da takdiri indirim gibi bireyselleştirme kurumları da mahkeme kararı kapsamında bazı hukuki sonuçlar doğurur.
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Koşulları Nelerdir?
HAGB yani hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı her ne kadar herhangi bir hukuki netice doğurmasa dahi, sanığın uymasının gerekli olduğu bazı koşullar vardır. Bu koşullar, Ceza Muhakemesi Kanunu’nda da kapsamı biçimde açıklanmıştır. İlgili kanun gereğince HAGB kararı, bütün şartlar sağlandığı takdirde verilebilir.
Bu bağlamda ise HAGB kararı, sanığa yönelik 2 yıl ya da daha az adli para ya da hapis cezası verilmişse, aynı zamanda sanık, HAGB şartlarına uymuşsa geçerli hale gelir. HAGB koşullarına uyulduğu durumda sanığın kendisine yönelik verilecek olan hükmün açıklanması 5 yıl süre ile geriye bırakılır. Gerekli şartların bir arada bulunmadığı durumda ise hâkimin HAGB kararı vermek için yetkisi yoktur. HAGB koşulları ise kısaca şu şekildedir;
- HAGB kararının verileceği sanığın, kasıtlı şekilde işlenen bir suçtan dolayı mahkumiyet almamış olması gerekir.
- Sanığa yönelik daha önce HAGB kararının verilmemiş olması gereklidir.
- Mahkeme ya da hâkim, sanığa dair tekrardan suç işlemeyeceği kanaatine varmalıdır.
- Sanığın işlemiş olduğu suçtan dolayı kamu ile beraber mağdur ya da mağdurların zararlarının giderilmiş olması gerekir. Mahkeme, mezkûr zararların belli denetim süresi kapsamında tazmini için HAGB kararına da hükmedebilir.
- Sanık, kendisine yönelik verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması şeklindeki kararı kabul etmelidir.
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı Nasıl Bozulur?
HAGB kararı sonrasında sanık, 5 yıl süre ile denetime tabi tutulur. Bu denetim süresi, 18 yaşından küçük olan sanıklar için 3 yıl şeklindedir. Eğer sanık, denetim süresi içinde iken kasıtlı şekilde bir suç işlerse ya da işlemez ise bazı sonuçlar ortaya çıkar. Bu sonuçlardan kısaca şu şekilde bahsedilebilir;
- Denetim süresi içinde iken sanık, kasıtlı şekilde herhangi bir suç işlerse ya da mahkemenin belirlemiş olduğu diğer yükümlülüklere uymazsa, HAGB sona erer. Ardından mahkeme, sanığa yönelik kararı açıklar. Kısacası denetim süresi içinde iken kasıtlı olarak bir suç işleyen sanığa yönelik daha önce verilen ve açıklanmayan hükümdeki ceza, suçun ardından açıklanarak infaz edilir. Verilen bu ceza ise ertelenemez. Aynı zamanda seçenekli yaptırımlara da dönüştürülemez.
- Denetim süresi içinde iken sanık, kasıtlı şekilde herhangi bir suç işlemezse ve mahkemenin belirlemiş olduğu diğer yükümlülüklere uyarsa, HAGB karari ortadan kaldırılır. Bu sayede dava düşer. Davanın düşmesi ise sanığın HAGB kararının alınmış olduğu dava öncesindeki durumuna geri dönmesi anlamı taşır.
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararının Tarihçesi
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu ilk defa 15 Temmuz 2005 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanmış olan 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu kapsamındaki 23. madde ile yalnızca çocuklara dair uygulanmak için Türk hukukuna girmiştir.
Önceki dönemlerde yalnızca çocuklara yönelik uygulanan bu kurum 19 Aralık 2006 tarihi ile yürürlüğe giren 5560 sayılı yasa kapsamında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesine ilave edilen fıkralar dahilinde büyükler için de uygulanmaya başlanır. Zaman içerisinde farklı ilaveler de yapılarla bugünkü güncel halini almıştır.