Telefon Hemen Ara
Demo Talep Et Demo Talep Et

Yöneticilerin Satış E-postalarını Geliştirmek İçin Kullanabileceği 6 Yöntem

Yöneticilerin Satış E-postalarını Geliştirmek İçin Kullanabileceği 6 Yöntem

T-HOS Hukuk Otomasyon Sistemleri

Yayımlama Tarihi: 2018-03-08
Güncelleme Tarihi: 2022-11-20

Burda amaç, okuması kolay cümleler yazmaktır.

Bu yüzden mümkün olduğunca jargon yerine basit kelimeleri, uzun paragraflar yerine kısa olanları ve üçüncü tekil şahıs yerine birinci şahıs kullanın. En önemlisi de kısa yazmak için elinizden geleni yapın.

Mesajınızı kısaca vermek demek söylemek istediğiniz her şeyi mümkün olan en az kelime adetiyle söylemeniz demek oluyor. Okuyucu katılımcılığı konu olduğunda bir yazarın yapabileceği en önemli iki şey, açıklık ve anlama kolaylığını sağlamaktır.

Ama özlü yazmak çoğu insanda doğal bir yetenek değil. Yazılarınızın fazla yağlarını yok etmeyi öğrenmek çaba isteyen bir yetenek.

İyi haber şu ki aşağıdaki yöntemleri kullanarak bu yetenekleri öğrenmeye ve uygulamaya başlayabilirsiniz.

 

Size Özlü Yazmanızı Öğretecek 6 Egzersiz

Sizi kelime sayısını azaltmaya veya belli bir karakter sınırının içerisinde kalmaya zorlayarak bu egzersizler size iki şeyi yapmanızda yardımcı olacak:

  1. Yazım yeteneklerinizi keskinleştirerek cümlelerinizi kısa ve güçlü yapmanız.
  2. Özlü yazarken işin yarısı olan cümlelerin daha baştan fazla karmaşık olduklarını anlamanız.

O zaman hadi. Başlayalım…

1) Her gün Bir Haiku Yazın.

Haiku kısa Japon şiirlerine verilen isimdir. Klasik Haiku 3 cümlede 17 heceye sahiptir: 5’i ilk satırda, 7’si ikinci satırda ve yine beş tanesi son satırda olamk üzere. Örneğin:

İlk sonbahar sabahı:

Batığım bu derin ayna

Babamın yüzünü gösteriyor bana

Ama 5-7-5 kuralı taşa yazılmış bir kural değil. Asasen çoğu modern Haiku değişkenlik gösteren hece sistemleriyle yazılıyor. Yosa Buson tarafından yazılan 5-3-5’lik gibi:

Ham sushi’nin üstünde

Efendi,

Pişmanlık Dolu.

İyi yazılmış Haikuların bir zarafeti var. Bir ritim. Her kelimenin bir ağırlığı var ve her hece önemli. Çünkü bu yöntemin gerekliliği böyle. Hisli bir görüntü yaratmaya çalışırken bir kaç kelime ile çalışmak zorlayıcı olsa da, bu yöntem yazınız konusunda derin bir şekilde düşünmenizi sağlıyor. Sizi kelimelerin değerini ölçmeye zorluyor.

Her akşam uyumadan önce bir Haiku yazmaya çalışın. Her şey hakkında yazabilirsiniz. Geçirdiğiniz gün, köpeğiniz, iş yerindeki hiç dokunmadığınız kol bandı. Kendinizi yukarda tarif ettiğim kelime kısıtlamalarına tabi tuttuğunuz sürece konu hiç farketmez.

2) Tweet atın.

Her tweetinizi 140 karekterle sınırlandırarak, Twitter sizi komik, ilginç ve zorlayıcı mesajlarınızı kısa bir şekilde yazmaya zorluyor.

İşte. Yukarıdaki cümle 136 karakterdi,  ve Twitter’ın yazarlar için neden etkili bir antrenman aracı olduğunu anlatmak için sadece 17 kelime kullandım.  Konu hakkında daha fazla yazabilir miydim? Elbette. Ama konumuz bu değil. Konumuz vermek istediğiniz mesajı mümkün olan en az kelimeyle verebilmeniz.

Sık sık tweet atmak bu yeteneğinizi geliştirmenizi sağlar.

3) 2 dakika boyunca rastgele yazın, sonra metni kısaltın.

Rastgele yazdığınızda, sadece tek bir kuralınız var: Zaman dolana kadar yazmayı bırakmyın.

Kalan her şey kurallar dahilinde: kelimeleri yanlış yazabilirsiniz, virgül ve tırnak işaretlerini unutabilirsiniz. Bir hikaye anlatabilirsiniz, bir konuda fikir beyan edebilir veya betimleme yapabilirsiniz. Yavaşlamadığınız sürece, rastgele yazma kelimeleri kusmanız için bir fırsattır(ve bu eğlenceli ve faydalı olabilir). İki dakikalık bir rastgele yazım yaptıktan sonra, karşınıza çıkacak şey büyük ihtimalle kaba bir şey olacak çünkü yazım sırasında düzeltme yapmadınız. Hızlıca CTRL+A(Mac kullanıcıları: Command+A) yaparak kelime sayısını kontrol edin. Eğer örnek olarak 124 kelimelik bir yazı yazdıysanız hedefiniz aynı mesajı 64 kelimeyle vermek olmalı.

Bu egzersizi yeterince uygularsanız olumsuz yazım eğilimlerinizi görmeye başlayacaksınız. Diğer bir deyişle, yazımınızda belirli algoritmalar görmeye başlayacaksınız, bu da yazım yaparken dikkat etmeniz gereken kötü alışkanlıklarınızı görmenizi sağlayacak.

Örneğin: çok fazla zarf mı kullanıyorsunuz? Kelimelerinizi çok mu kompleks(uygulamaya koymak – kullanmak). 3. Tekil şahısa çok mu yöneliyorsunuz? Tüm bu alışkanlıklar yazdığınız metni sadeleştirmek için kendinizi zorladığınızda su yüzüne çıkacak.

4.) Wikipedia Paragraflarını Basitleştirin.

Ama Wikipedia makaleleri zaten öz bir yazıma sahip diyebilirsiniz. Öyleler de.

Wikipedia şişirmelere kesinlikle yer olmayan bir alan ve bu durum bu egzersizi bulunmaz kılıyor. Şöyle ki, kendinizi zaten kısa olan bir yazıyı kısaltmaya zorlayarak beyninizi düzenleme konusunda aşırı çalıştırmış oluyorsunuz.

Bu 5 km’lik bir maratonun son 100 metresinde birden hız kazanmak gibi ve ciğerlerinizden vurulmuşsunuz. Veya spor salonunda son bir kollarınız jöle gibi olmuşken son bir kez daha halteri kaldırmak için kendinizi zorlamak gibi. Bu tarz fazla çaba fiziksel olarak gelişiminiz için size uzun vadede çok faydalı olacaktır ve yazım yaparken de mucizeler yaratacağı kesin.

Örnek olarak HubSpot’un Wikipedia sayfasından alınmış olan Şirket Geçmişi sekmesindeki 164 kelimelik şu paragrafı alalım:

Hubspot Brian Halligan ve Dharmesh Shah tarafından Massachusetts Instutte of Technology(MIT)’de 2006 yılında kuruldu. Shah, 500.000 dolar yatırım yaptı. Bunu Edward B. Roberts ve MIT Girişimciliği Destekleme Fonu Başkanı ve MIT Kardeşlik Grubu Üyesi olan sınıf arkadaşları Brian Shin izledi. Şirket HubSpot yazılımının beta versiyonunu 206 yılında kullanıma sundu ve resmı olarak 2007 yılının Aralık ayında kullanıma sokuldu. Ek olarak 5 milyon dolarlık bir yatırım da 2007 yılında toplandı ve bunu 2008’in Mayıs ayında 12 milyon dolar ve 2009’un sonlarında ise 16 milyon dolar izledi. Şirket programların yayınlandığı ilk yılındaki 255.000 dolarlık değerden 2010 yılında, 16 milyon dolara yükseldi.  O yılın sonunda HubSpot oneforty şirketini bünyesine kattığını duyurdu. Oneforty Twitter için bir uygulama marketi olarak hayatına başlamıştı ama sosyal medya pazarlaması için çevrimiçi kaynak olmaya yöneldi. Şirket aynı zamanda sitelerin her kullanıcı için özel olması için bir kişiselleştirme uygulaması geliştirdi. Forbes’a göre HubSpot 1-10 arası çalışanı olan firmaları hedefleyerek işe başladı ama “düzenli olarak büyüme sayesinde 1000’den fazla çalışanı olan işletmelere hizmet vermeye başladı”.

Şimdi bu bilgileri 47 kelimeye sığdıralım:

“Brian Halligan ve Dharmesh Shah tarafından MIT’de 2006 yılında kurulan HubSpot, piyasadaki 4. yılında 60 kattan daha fazla bir hızla büyümesini sağlayan milyonlarca dolarlık yatırımlar aldı. Aynı yıl içinde, HubSpot oneforty’yi bünyesine kattığını duyurarak yeni web sitesi kişiselleştirme yazılımını kullanıma sundu ve daha büyük işletmeleri hedeflemeye başladı.” 

Sonuç, masanızda aldığınız kısa notlarla kıyaslanabilecek bir durumda. Veya favori dizinizin son bölümünü anlatan özet yazıları gibi. Her nasıl olursa olsun, hemen çekilmiş bir fotoğraf gibi –özlü bir anlatım- ve yaratması zor olsa da sizi daha iyi bir yazar yapacağı kesin.


5) Yabancı bir konsepti 100 veya daha az kelimeyle anlatın.

Bu egzersizlerin çoğu gibi, bunu da anlaması kolay ama uygulaması zor. Bilinmeyen bir konsept veya konuyu seçip, 100 veya daha az kelimeyle açıklamanızı gerektiriyor. Bu demek oluyor ki belirsizliğe düşmeden kısa olmanız gerekiyor. Diğer bir deyişle, konseptin veya konunun “ne”, “neden” ve “nasıl” olduğunu anlatmak için çabalamanız gerekiyor.

Örnek olması için HubSpot’un 100 Kelimenin Altında Kalmak serisini okuyabilirsiniz.

Ve unutmayın: Bu yöntemi uygulayarak sadece yazımınızı güçlendirmeyeceksiniz, aynı zamanda da kendinize yeni bir şey öğreteceksiniz.

6) Hemingway, Bukowski ve Vonnegut okuyun.

Hatırası olan Yazmak Üzerine Stephen King şöyle diyor: “Bir yazar olmak istiyorsanız, her şeyden önce iki şeyi yapmalısınız: Çok okuyun ve çok yazın. Bildiğim kadarıyla bu iki şeyden kurtulmanız mümkün değil, kestirmesi yok.”

İşin ustasını duydunuz. Yazarlar aynı zamanda okurlar da. Eğer yazarlar öz olmak istiyorlarsa diğer öz yazarları okumalılar…

Dünyanın en kısa romanını yazdığı söylenen Ernest Hemingway gibi olmalısınız. Bahsi geçen eser beş kelimeden oluşuyor: Satılık: Bebek ayakkabıları, hiç giyilmedi.

Postane romanının ilk cümlesi “Her şey bir hatayla başladı” olan ve bu cümleyle romanının ruhunu anlatan Bukowski gibi olmalısınız.

Şaheseri olan Kedinin Beşiği de dahil olmak üzere tüm romanlarının bölümlerinin nadir olarak 2 sayfayı geçtiği Kurt Vonnegut gibi olmalısınız. Bu özlü yaklaşım hikayelerini sıkı, etkileyici ve bağımlılık yapıcı özelliğe soktu.

Bu makaledeki ilk beş egzersiz cümlelerinizi keskinleştirmenizi, kısa tutmanızı ve kesilmek için hazır olmaları için hazır olmaları için biçimlendirecek. Ama bu son egzersiz yazılmış olan en iyi cümleleri okumanızı sağlayacak, bu sanatı bütün haliyle anlamanızı ve hayran olup ulaşmak isteyeceğiniz bir eşik verecek.

Bu sizin ilhamınız olsun. Buna sahip olduğunuza göre haydi işe başlayalım. Daha iyi olalım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir